fonda çalan: ajde jano - nigel kennedy

 

 

Yan yana olmak, yalnız olmamak anlamına gelmez;

ama bazı insanların yanları da, uzakları da boştur,

yapayalnızdırlar bazı ağaçlar gibi...

( http://www.ergir.com/yalniz_agac.htm )

- "O'na Gözyaşları" Kitabından -

** ** **

 

 

Büyük Sahra Çölü'ndeki "Dünyanın En Yalnız Ağacı"nın öyküsünü aslında rahmetli Barış Manço Ağabey aktaracaktı.

Ama ömrü yetmeyip, dünya bomboş kalıverince, bu öyküyü sevgili Savaş Manço Ağabey bana aktarmıştı.

 

Önce sevgili Yaşar Sökmensüer'in bugünkü yazısını paylaşıyorum:

 

 

Ardından da, iki yalnızın geçen haftaki buluşmalarının fotoğraflarını koyuyorum.          

** ** **

 

(Beypazarı yakınları)                            

 

Kalbim küt küt çarpıyordu;

eminim ben daha oraya gelmeden motorun sesini duymuştu,

eminim o da dallarını ardına kadar açmış beni bekliyordu.

 

"Oh" demiştim, güzelim dalları uzaktan bile yemyeşil görünüyordu;

o korkunç yalnızlığında galiba "o da" aylardır bu ziyareti bekliyordu.

 

Önce başakların altın saçlarını tarayarak geçiyor,

 

insan gibi yakın gibi gözüken uzağa,

ağaç gibi uzak gözüken yakına tırmanıyordum.

 

Dik ve kaygan yamaçta arada duruyor,

yüksek bir direğin tepesinde kanat bulmuş gibi ufka bakıyordum

 

ve sabırsızlıkla tırmanmaya devam ediyor,

Yılanlı Kayam'ın, Gelincik Sokağım'ın ardında Yalnızım'ı görüyordum.

 

Everest'ten de yüksek bir zirvede dibine çöküyor,

konuşur gibi yapmayıp, ağacımla konuşuyor,

ona sımsıkı sarılıyor, onu defalarca öpüyor

ve yakında yine gelmek üzere vedalaşıyordum.

 

O bir ağaçtı,

ben bir insandım;

bir önemi var mıydı?

 

Birbirimizi seviyorduk;

gerisi yalandı...

 

düş hekimi yalçın ergir

http://www.erg