Ezginin Günlüğü Günlüğü

 

 

Aklımda Ümit Küçükoğlu'nun  bir hikayesi var.

 

http://www.anapan.com/son_on_bir.htm sunumunun fonundaki Üç Telli Turna'yı söyleyen Emin İgus, Ezginin Günlüğü'nün kurucularından olup, Ezginin Günlüğü'nü bu kadar sevmemin baş sorumlusudur.

 

 

Ne yazık ki ilerleyen yıllarda, her muhteşem birliktelikte olduğu gibi, Emin İgus da "Bahçedeki Sandal"yla gruptan ayrılıp, başka denizlere kürek çekmiş; bizleri "Sabah Türkü"lerinde "Ala Göz"lü bırakmıştır.

 

Sevgili Ümit Küçükoğlu, ağzında bal gibi tatlı bir türkü söyler gibi anlatmıştı;

 

** ** **

 

Ümit, Sarıkamış’a tatbikata giden teğmen arkadaşına Ezginin Günlüğü’nün bir kasetini vermişti.

 

Bu yollara düşecek bir dosta verilebilecek en güzel yolluktu. Belki bir kalem pilin, bir kurşundan çok daha değerli olduğu ortamda, sürekli “Nazende”ler, “Alagözlü Yar”lar, “Laçin”ler yarenlik etmişti yıldızlı gecelerde omzundaki biricik yıldıza - paylaşılmayan yalnızlığına.

 

Teğmen arkadaşının bir de asteğmeni vardı. Bir akşam çıkarmış kulaklıklarını, çağırmıştı asteğmeni yanına:

 

- Söyle dostum, kimsin, ner’den gelir, n’aparsın?

 

- Adım Emin komutanım; Emin İgüs. İstanbul’da yaşarım. Bir grubumuz var, şarkılarını söylerim.

 

- Ne güzel; nedir grubunuzun adı?

 

- “Ezginin Günlüğü” komutanım...

 

** ** **

 

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com